Developed by JoomVision.com

Aydın ALP Aydın ALP

Amed’in Dolunayı

PDFYazdıre-Posta

.........

Ön Kapak Eser Hakkında

Yazar : Aydın ALP

Yayıncı:Si Yayınları

Baskı: Mayıs 2002

ISBN : 975-6560-20-7

Kapak Düzeni: Onur Öztürk

 


Seçme Şiirler

1) Amed’in Dolunayı

seni kalbime gömdüm
şehitlerimin arasına
murad alamamışların yanına…

dünyanın en güzel adını taşırdın
dünyanın en güzel kızı
yaraşır bir sıcaklıkta saklıyorum seni
senin için… senin için
kalbim rüzgârlarıyla inleyen ağaçları
kurumadan kalan bütün çiçekleri
ve gözyaşları…

ben kuşları hep uçar bilirdim
yerlere çivi gibi çakıldıklarını gördüm
ateş özgürlük getirecekti bize
çığlıklar taşıdı kulaklarımıza
dostluk ölümü yenerdi,sıcacıktı
şimdi aysbergler yüzüyor kalbimizde…

--------------:--------------------:---------------

güzel kızım
sen toprağa düşmedin
hayat daraltılmıştı
sen dünyayı dolaşmaya çıktın
sen şimdi amed'in göğünde
kıpkızıl bir dolunaysın
ıslak gözlerime doluyorsun
gözlerim ondan kırmızı
ben kırldardağı'nın düzünde
bir fani olarak içiyorum
başımın üstünde sen
ayaklarımın altında kederli dicle nehri
ve iç çeken hevsel bahçeleri …

kara haberini aldığımdan bu yana
her sabah uyanıyorum ve acı başlıyor

--------------:--------------------:---------------

bu sabah şair bedirhan’ın telefonuyla uyandım
dün gece kâbus görmüş
mezarlıklar ve mezarlar
korkmuştu sesi titriyordu
günlerden beri ilk kez güldüm
dün ellerimde karanfiller
-amed'in kara güllerinden bulamadım-
mezarını aradım gece yarıları
bedirhan tir tir titriyordu
bulamadım yerini
yeni kazılan isimsiz
gencecik bîr mezara bıraktım karanfilleri
üç kıpkırmızı karanfil
biri hayat, biri ayrılık
biri de gözü kanlı ölüm için
ellerime bulaşmıştı rengi
senin adına… senin adına
yana yakıla ağladım
kahroldum… kahroldum

--------------:--------------------:---------------

amansız hır acı bu
ve yerini buldu
kalbimin tam ortasında
döner bir burgu…


güzel kızım
seni inciten diyarbekir toprağına lanet olsun
lanet olsun hayata ve aşka
sen dünyanın en genç ve en masum kızı
yaşayacaksın
yaşayacaksın kalbimde ve şarkılarımda…

2) Bir Ay Dilimi Aklığında

sevgili amed'im
ölümsüz ve güzel
dicle’mizin köpüklerinden oluştum ben
gündüzleri horoz gibi öterdim
aksamları kurt gibi ulurdum
sokaklarında
karpuzun kırmızılığında yüreğim
ve beğeninle biçimlenmiş yürüyüşümle
uğrundaydım senin
biliyorsun
aşkın ve kavganın uğrundayım…

-----------------:---------------:--------------

ele avuca sığmaz 'pis bir kurmanc'dım
ve bağlar çocuklarının lideri
en krallarını haklardım, en kraliçelerini şey
bacak kadardım ve dama virtiozuydum
dersini vermediğim usta kalmadı
kızlar için bir ilahtım
ağzımda sakızım, saçlarım omuzlarımda
yüksek sesle ve elle ayakla konuşan
diyarbekirli bir rüzgar üniversitede
şimdi eylül sonrası ve bir başıma
yüreğimde bir çocuk ve ay dilimi aklığında
kora kesmiş aşkların üzerinde yalınayak
ve kana kana
ben aşkı günlük yaşayamam amed'im
yüreğime yaraşır bir leylin çıkmadı karşıma .

-----------------:---------------:--------------

sevgili amed'im, damarlarımda
dicle'mizin kirlenmemiş sularını taşıyorum
içimde yıldızların, dolunayın ve umudun var
gözlerimde güneşin ve aşkın
alnım, surların kadar pektir
ben hangi noktanda kahkaha atarsam atayım
burçlarında patlar, sokaklarında yankılanır
seni sevmeyenlere eyvallah demedim, demem de
yamaçlarında can verenlerin acısı beynimde
yüreğim gerili hamak doruklarda
pike yapan savaş uçaklarıyla delik deşik
bombalar altında…

-----------------:---------------:--------------

ruhum yayılıyor bütün zamanlara
acı ve düş kırıklığıyla geri çekiliyor
dünler sisler altında
yarınlar alaca…

ölümü belki en çok ben yaşadım
en cesur aşkım ve kardeşlerim
biçildiler göğe yakın dağlarda
orda doğdular, unutmadım ve orda öldüler
bundan ötürü ölümü hiç kabullenmedim
varsın bu yüzden münafık desinler bana
ölümü biliyor ve kabullenmiyorum
asla…

ah dünya, dağlarımız meşale olmuş
karejdağ'ın ateşi içimde yanar
ruhum yenilmezdir,yalnızlığımı kollayan ölüm
eylül öncesi dostlarım da yok ve bir başına
doğanın doğasının yanlış olduğu bir çağda
istediğin bir yerde ve istediğin bir anda
varsın ellerinde en kahredici araçlar
umrumda değil büyük alçak ve ey
bu sayılı saçlarım ve tarağıma kadar…

3) Dicle’ye Damlayan Gözyaşları

düden ve kurşunlu şelaleleri
muhteşemdi ve aklımı aldı
keklikler sekiyordu ve dayanılmaz ceylanlar
çığlıklarım yamaçlara asılı kaldı…

fotoğraf makinemiz bile yoktu hey
ben de bastım sözcüklerin deklanşörüne…

donsun cırcır böceklerinin o müthiş senfonisi
o güzel ahunun gözlerine kilitlenen bakışlarım da
phasilis ve hamamlar zaten taştan
ya korsan adası ya korsan adası
o kalçaları parlayan kızların arasında
bir tek göz
kocaman,  parlak
bir tek göz yüzüyordu
fal taşı açılmış ve ürpertici
bir tek ben gördüm
bir tek ben gördüm
ahmet ruhi'ye de kimselere de demedim
damacanalarla şarap yuvarlamam gerekiyordu
o korsan, tek gözü de açık gitti
allah kahretsin…

---------:-----------:----------------------

hey akdeniz
o hırçın sularım al, başına çal
bu başka başka dillerden konuşan soğuk nevaleleri de
hey akdeniz
ben mezopotamyalıyım
ben tuzu kızların dudaklarında sevdim
maviliği göklerde ve gözlerde
ben de gözlerim arkada kalarak gidiyorum
sen ne ömürler öğütmüşsündür
ne cevherler tüketmişsindir
al sularını,  yeşil dağlarına çal
benim hayatıma uzanamazsın
ömrüm
dicle’ye damlayan gözyaşları olsun
ömrüm
surlarımıza kazınan kahkahalar olsun…

4) Biri Var

bir insan
kezlerce kez doğsa
kezlerce kez yeniden yaşasa ve ölse
yaşayamayacağı kadar aşk yaşadım
ve şimdi yalnızım
kalbime almadığımı artık yatağıma almam

biri var
biri var
biri var
sarışın
uzun
ve pembe
kanım çekiliyor
yarılan toprağa dönüyor kalbim
kalbim kuruyor
onu görünce…

--------------:----------------:--------------

sevgilim
selvi boylum
bahar güzelim
bak ölesiye sevdiğim diyarbakır’ımda
ölesiye yalnızım

kavradığım silahım ol
bak eylül artığı psikopatlar çapulcu
cesedimi bile kıskanacak çok insan var

5) Aşkın Hükmü

gözlerim ufka dikili
içimde kan kıyamet
yüreğimde kasırgalar
bîr buda heykeli kadar kımıltısız
hem godo'yu bile beklemiyorum…

sabah ezanları okunuyor
kalbimin uğultusunu hiçbir şey dindirmiyor
ah, şimdi ben de bir camide
tıpkı çocukluğumda olduğu gibi
huzur içinde
secdeye kapanan insanlar arasında olsaydım…

yurdum acılar içinde kıvrandıkça
ve dünyada vahşetler oldukça
ne bu yürek eğilir, ne bu baş
asla
öte dünya umurumda bile değil
ille de ille bu dünya…

--------------:--------------:-------------

hayat senden öcümüz alınacak
bir kuzuyu kurtlar bile paralayamayacak
çakallar hiçbir tavşanı
doğanın doğası kötülükten arınacak
aşkın hüküm sürdüğü bir dünyada
önce ve sonra
aşklar yaşanacak…

hayat senden öcümüz alınacak
sözlerim tohumdur, bulur toprağını
ruhumu taşıyan çocuklar
özgürlüğün serpildiği bir dünyada
aşkı yaşayacak
aşkı yaşatacak

6) Uzaklara Uçan

ürkek serçem uzaklara uçtu
kalbim üşüyor
ürkek serçem çok uzaklara uçtu
kalbim çok üşüyor…

serçem yağmurlu bir alandan geçiyor olmalı
yanaklarım ıslanıyor…

ah, hayat böyle olmasa
şarkılar böyle olmasa
uzatsaydı ellerini tutardım
kahkahalarım dünyayı tutardı
alanlarda okunan şiirlerim olurdu
kulakları zonklatırdı
çın çın çınlardı…

ürkek serçem uzaklara uçtu
kalbim peşi sıra
bir göçmen kuştur, bir yaralı sürgün
bir başına
böyle melankolik şiirler yazmazdım
uzatsaydı ellerini tutardım
kahkahalarım dünyayı tutardı
böyle yıkılmazdım…

-----------:--------------:--------------

hangi zorlu büyüdür bu
bir türlü bozulmak bilmiyor
ne zaman kıracağım şeytanın bacağını
kaderim ne zaman değişecek
ne zaman dönecek kem talihim
şansım ne zaman yaver gidecek
ne
zaman

ah,hayat böyle olmasa
şarkılar böyle olmasa
tutuşabilseydik el ele
kahkalarım dünyayı tutardı
alanlarda okunacak şiirler yazardım
kulakları zonklatırdım
çın çın çınlardım…

ürkek serçem uzaklara uçtu
kalbim üşüyor
ürkek serçem çok uzaklara uçtu
kalbim çok üşüyor...

serçem yağmurlu bir alandan geçiyor olmalı
yanaklarım ıslanıyor…

7) Eceliyle Ölebilmek

birkaç gündür bahçede çiçeklerle uğraşıyorum
önceleri sadece gül ″çalmaya" girerdik bahçelere
gençtik, güzel kızlar için tabi
ilktir bakım için böyle bir şey yaptığım
yaşlanmışım demek
ne güzel
onyıllardır gençliğe düşman bir ülkede
gençlerin habire öldürüldüğü bir ülkede
yaşlanabilmişim demek
bir yanıyla seviniyorum
hayret ecelimle ölebileceğim demek
bir yanıyla da üzülüyorum
öldürülmeye değer görülmedim demek
gerçi telefonlarla tehdit edildim   
yanıtım deliceydi:
"istediğiniz zaman istediğiniz yerde...″
yani hayret
iyi kötü bu yaşa da erebildim demek

şimdi kızlar bana çiçek getiriyor artık
bu da iyi
belki birkaç yıl sonra onlar da getirmez olur
bu ölmekten de öldürülmekten de ötedir
artık ″demir alma günü gelmişse zamandan" demektir
bunu anlarım
bu yaşama düşman ülkede
buna bile sevinebilirim

8) Aşkımızı Toprağa Gömdük

dün esmer güzelini yolculadım
lila renkliydi iç çamaşırı
koskocaman memeleri yumuşacıktı
ve ben öptükçe parlayan dudakları
ve kamaşan gözleri bir içim suydu
çölden gelen bir bedeviydim ben
kana kana içtim de o esmer pınarı
içtim de o an bitiremedim…

gece yarısı da o sarışın mesaj çekmiş
arkadaşlarla içiyordum, gündüz fark ettim
'akşam aydınlar
canım çok sıkılıyor
seni çok özledim
şimdi resmine çalışıyorum
şev baş bay aydın alp
beni unutma
sulu gözlü kız'

-------------:----------------:--------------

bu sulu gözlü sarışın da hep" unutma beni” diyor
bir bilse neleri...kimleri unuttuk
kalbi buharlaşırdı
bir bilse öfkeli ve inançlı olduğumuz günleri
silahların üzerine yüreğimizle yürüdüğümüzü
gözyaşları kururdu
çok acı çektik
çok yalnız kaldık
aç ve açıkta
bir başımıza...

evden her çıktığımda o kara araba peşimdeydi
eve her gelişimde yine öyle
aşkımızı toprağa gömmüştük
ve savunmasızdık...

-------------:----------------:--------------

şiirler dolusu dosyalarım yakıldı
aşk mektuplarım ve fotoğraflarım
kitaplar zaten doğal yakacak
halen de eskilerden dostlar
xece u siyabend destanını soruyorlar
boğazım düğümleniyor
"oyyy menevişli dağlar
yarlarda asılı kaldı çığlıklar″ dizeleri aklımda
ve yaşadığım bir aşka ilişkin bir şiir vardı
günlerce kalbimin üzerinde taşımıştım
″'kalbimin ecesi
eski sömürgesini ziyaret etmekte
ince topuklu ayakkabılanyla
kalbimin büyük salonunda
döne döne dans etmekte"
gibi dizeleri aklımda
ne çok canım yanıyor anımsadıkça...

-------------:----------------:--------------

onun için... onun içîn
anımsamak istemiyorum
bu sulu gözlü sarışında
tutturmuş bir “unutma beni”
ah, bir unutabilseydim olup bitenleri
belki bu kadar acı çekmezdim

hey,  güzel kız
hey, sarışın gençlik pınarım
hangi güç geri getirebilir öldürülen gençliğimi
unutmadım ve unutmayacağım güzel kız
ne seni ne de o hazin geçmişimi...

9) Surlar Tanığımızdır

dicle koyu yeşil akıyor
hayatlarımız kapkara
hevsel bahçesine yayılan kahkahalarım
surlar tanığımızdır, onurlu yaşadık
baskılar altında ah,ne fayda

dicle koyu yeşil akıyor
içinde gençliğimiz
dönebildiğin kadar dön dur dünya
hiçbir şeye yanmam bilesin
karartılan gençliğimize yandığım kadar

10) Uzaklarda Ve Boynu Bükük Kalan

sen böyle kucağımda
bu ay da
akdeniz’in göğünde oldukça
ben uyuyamam…

yeterince uyuduk zaten
geçmiş artık çok geçmiş
ben eski ben miyim, bilmiyorum
acılarımızın dağı kırklardağı
uzaklarda ve boynu bükük
ve aktıkça azalan
azaldıkça yiten
gençliğimizin nehri dicle nehri
çok gerilerde
geçmiş artık çok geçmiş
ben eski ben miyim, bilmiyorum
şimdi sevgili gavur kardeşlerimizle
tatilde ve bir arada
birbirimizin dilinden anlamıyoruz
zaten hiç anlamadık

-------------:---------------------:----------------

gençliğimizde anlıyor sanıyorduk
fransız ihtilali ve komün
oktobor devrimi ve sovyetler
mao ve kızıl cin
arnavut ve enver hoca
ho si min ve vietnam
fıdel castro ve küba
che ve güzelim dünya
mozambik ve angola
eritre ve şili
filistin ve güney afrika
şimdi sadece birer sözcük
oysa yoldaşları ve gerillaları andıkça
dudaklarımız yanıyordu
burun deliklerimiz hızla açılıp kapanıyordu
ve şehvetle arzuluyorduk sosyalizmi...

-------------:---------------------:----------------

ah,zavallı arnavut
zavallı rusya
ve zavallı çin
ve eriyip giden zavallı gençliğimiz
ah,ne çok yanıldık
ve ne çok acı çektik...

biz kahrolsun dedikçe kahrolduk
değişmesini istediğimiz devletler daha da kanlı
mavi ufkumda ama değişmez bir gerçeklik
varsın daha çok kahrolayım
kahrolsun faşizm
kahrolsun emperyalizm
ve kahrolsun sömürgecilik

mutlak yıkılacak ölümün saltanatı
ve bir gün yaşanacak özgürlük

Green Blue Orange Back to Top